Ana sayfa Haberler Obradovic: “Bogdan ile konuştum; zamanı geldi dedim”

Obradovic: “Bogdan ile konuştum; zamanı geldi dedim”

EuroLeague efsanelerinden Arlauckas’ın kendisiyle ilgili “Orada otururken düşündüm. Bu adam, benim uğruna her şeyi yapabileceğim bir koç dedim,” şeklindeki anısı hatırlatılan Obradovic‘e oyuncularının kendisine nasıl güvendiği soruldu. Başarılı antrenörün yanıtı şöyle oldu:

“Temelde birbirimize inanmak var. Eğer birinin size saygı duymasını istiyorsanız, insanlara saygı göstermek zorundasınız. Bu çalıştığım kulübün her seviyesinde, teknik ekiple, koçlarla, takımla, yönetimle, her seviyede uygulamaya çalışıyorum. Sağlıklı bir ortamın olması işleri kolaylaştırır.”

 

Başarılı çalıştırıcı, 10. EuroLeague şampiyonluğu ihtimali ve Belgrad’daki finalle ilgili konuşurken de şunları söylüyor:

“(Gülerek) Her zaman özel. Üç yıl önce Madrid’de ilk Final Four’umuzu oynamak da çok özeldi. CSKA karşısında 2016’da oynadığımız final ve geçen yıl İstanbul da öyleydi. Ancak Belgrad benim memleketim, benim şehrim. Orada olmak istiyorum ama hâlâ 7 maçımız var. Çok uzağız yani. Kafamızda böyle bir düşüncenin olması iyi olmaz.”

 

Real Madrid‘in bu sezonki performansına da değinen Obradovic, şöyle konuştu:

“Etkileyici bir seviyede oynuyorlar. Sezon başından beri sakatlıklara rağmen hep sonuna kadar mücadele ettiler ve eksiklerini hiç düşünmediler. Şu ana kadar yaptıkları için tebrik etmek isterim onları. Pablo Laso, harika bir iş çıkarıyor.”

Luka Doncic – Drazen Petrovic karşılaştırmasının genç yıldız üzerinde baskı yaratıp yaratmayacağına da değinen Obradovic, “Doncic’in baskı konusunda bir sorunu yok. Oynadığı oyunu 15 yıldır elit düzeyde oynuyor gibi gözüküyor. Kariyerine çok genç yaşta başladı ve EuroLeague’de bu sezon üçüncü sezonu. Artık her anlamda karar anlarında önemli bir oyuncu, çok zeki bir insan olduğunu kanıtladı. Drazen ile benzer ve farklı yönleri var. Muhtemelen böyle genç yaşta parladıkları için karşılaştırılıyorlar. Petrovic, farklı bir oyuncuydu ve Doncic’in onun gibi olabilecek yetenekleri var. Hepimizin onun olması gerektiğini düşündüğümüz noktaya gelmesi için ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor,” şeklinde konuştu.

 

Daha sonra Fenerbahçe‘deki kariyerine değinen Zeljko Obradovic’e Ekpe Udoh ve Bogdan Bogdanovic’in takımdan ayrıldığı ve başka eklemeler yapıldığı hatırlatılıyor ve Avrupa basketbolunun geleceğinin bu şekilde olup olmayacağı soruluyor:

“Bunlar doğal. Bogdan ile konuştum ve ona ayrılmak istiyorsa zamanının geldiğini söyledim. Orada oynadığı oyundan ötürü çok memnunum. Çok iyi uyum sağladı. Çok iştahlı oynuyor ve basketbolu çok seviyor. Udoh’un durumu ise farklı ama onu da anlıyorum çünkü dönmek istiyordu. Pero Antic gibi o da deneyimi nedeniyle önemli bir oyuncuydu. Başka oyuncular aldık ve şu an için her şey yolunda gidiyor. Beklediğimiz gibi bir sezon oluyor. En önemlisi herkese karşı mücadele etmek. EuroLeague’de herkesi yenebiliriz ancak yenilebiliriz de. Bunlar basketbolun parçası!”

Deneyimli çalıştırıcıya FIBA takvimi ile EuroLeague takviminin çakışmasını yıllar önce ilk sorunlar başladığında bekleyip beklemediği soruluyor. Obradovic’in yanıtı şöyle:

“Hayır. Bu durum herkese zarar veriyor. NBA’de ve EuroLeague’de oynayan oyuncular için en iyisi seçimlerine karışmamak. Her şey oyuncuların ellerinde. Bunu anlayıp birbirleriyle konuşmaları gerekiyor. Kendi hayatlarına ve kariyerlerine kendileri karar vermeliler. Ben bir koç olarak kimsenin milli takıma gitmesini ya da benim takımımda oynamasını söyleyemem. Bunu yapmam. Onlar çıkıp FIBA’ya ya da EuroLeague’e, artık nereye olursa ‘Biz bunu istiyoruz’ demeliler. Hepsi bu. Bitmiştir.”

Oyuncuların ortada kaldığı hatırlatılan Obradovic, “Bu sebeple İspanya’daki gibi bir oyuncular birliği kurmaları gerekiyor. Sporcular olmadan organizasyon düzenlemek mümkün mü? Ne istediklerini belirlemesi gereken de onlar. Hep NBA’deki oyuncuların bir sezonda 82 maç oynadığı söyleniyor ancak artık Avrupa’daki oyuncular EuroLeague, lig, milli takım derken daha fazla maç oynuyor. Yaz döneminde dinlenmeleri çok önemli,” ifadelerini kullandı.

 

Avrupa basketbolunun geleceğine değinen Obradovic, şunları söyledi:

“Avrupa’da üst düzey basketbol oynamanın tek yolu EuroLeague’den geçiyor. Yeni format ve yapılan düzenlemeler ile birlikte Avrupa’da en iyi organizasyonun ne olduğundan şüphe eden var mı? Büyük bir ilgi var, kimse bunu inkar edemez. Salonlar dolu, daha fazla sponsor var. Her düzeyde gelişti. Seçilen yol bu ve bu şekilde devam edeceğiz. Milli takımda oynanmaması gerekiyor demek değil bu. Onu da anlıyorum, milli takımda oynamak gururdur. Ben kendi ülkemde hem oyunculuk hem koçluk yaptım ve o his gibisi yok. Ancak sezon içinde olmaz. Böylesi yazık.”

 

Gelecekte yerel liglerin nasıl olacağını düşündüğü sorulan Obradovic’in cevabı ise şu şekilde oldu:

“Her şey oturup konuşmakla hallolur. Herkes ait olduğu yerde oynamak istiyor. Profesyonel bir turnuva istiyorsak her açıdan bunu sağlamalıyız.”

Birkaç hafta önce koç Steve Kerr’ün taktik tahtasını maç esnasında oyuncusuna emanet etmesiyle ilgili düşüncelerini de aktaran başarılı koç, “Size çok ilginç bir şey anlatayım. Geçen hafta yeni bir hücum seti hazırladık ve Vesely farklı bir şey yaptı. Fikrini çok sevdim ve neticede onun yaptığı şeyi sete dahil ettik. Her şeye oyuncular karar veriyor. En önemlisi onlar. Bizim çizdiğimiz, anlattığımız her şey onların sahada ne yapacağına bağlı,” şeklinde konuştu.

Avrupa’da basketbolun daha taktiksel, NBA’de ise fiziksel bir oyun olduğu iddialarına katılıp katılmadığı sorulan Obradovic, “Güzel. Orada normal sezonda 82 maç oynadıklarını anlamak lazım. Çok fazla seyahat ve maç oluyor. Taktiksel olarak her maça farklı şekilde hazırlanmak mümkün değil. Bunu biliyorum çünkü Avrupa’da da aynı sorun var. Maça hazırlanmak için iki günümüz var. Daha fazla değil. NBA dünyadaki en iyi lig, EuroLeague ise ikinci. Durum böyle. Onlara bakmamız gerekiyor. NBA’de normal sezon maçlarına çok önem verilmiyor ancak burada tüm maçlar önemli. Ancak NBA’de playoff dönemi geldiğinde duruma bir bakın. Tekrarlıyorum, en iyi koçlar ve oyuncular orada,” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: Eurohoops